Geçmişten Gelen

Zübeyde Özcan Yazdı...

Sezon başlangıçları hep karın ağrılı olur Süper Lig’de. Transferlerin son güne kadar uzaması, birtakım belirsizlikler derken takımların ne oynayacağı altıncı/yedinci haftada ancak belli eder kendini. Bu yüzden sezonu normalden erken açmak kâbustur takım taraftarları için. Yanı sıra aynı durum futbol izleyicisinin takımının aldığı kötü sonuçları bir süre daha kolay tolere edebilmesini de sağlar.

Bu noktada Galatasaray’ın oynadığı üç Avrupa maçını sezonluk oyun planı anlamında irdelemekten ziyade takımın iyileşme gösteremediği meselelerden bahsetmeli sanıyorum.

  • Tempo: Galatasaray’ın maç performansını anlatırken ilk 45/ikinci 45 diye konuşur olduk iyiden iyiye. Takım çok efor sarf edip erken yoruluyor. Bunda sezon öncesi yüklemenin etkisi de olmakla beraber; orantısız pres, çıkmaya çalışırken kaybedilen topların sıklığıyla beraber takımın sık olarak git-gel yapmak durumunda kalması sorunun asıl yaratıcılarından.
  • Hücumda yaratıcılık: Tanıştırayım. “Oyun olarak rakipten üstündü ama sonuca gidemedi” sendromu. Galatasaray bu sorunu bir santrafor transferiyle değil de Alexandru Cicaldau’nun yanına ekleyeceği bir kanat oyun kurucu isimle çözebilir diye düşünüyorum. Üçüncü bölgede oyuna yön verecek oyun aklı eksikliği çekiyor takım. Topu alan gidiyor. Topla resim çizeni yok.
  • Duran top hücumları: Uzak direğe uzun adamın kafasına açılan orta. Olursa gol olur olmazsa nasip kısmet. Dünya Kupası’nda İngiltere performansı beklemiyor kimse takımdan ama teknik ekip geçtiğimiz sezon köşe vuruşundan gelen golle kazanılan maçlara bir açıp baksa keşke...

Felaket tellallığı değil burada yaptığım. Söz gelimi dün St. Jhonstone maçında geçiş oyununa dair birtakım denemeler var mıydı, vardı. Fakat doğru yapılanları herkes konuşuyor. Bizimkisi testi kırılmadan testinin kırılabileceği şartları analiz etmek.

...

Yeni sezon 13 Ağustos’ta başlıyor. “Eski bir inanışa göre her bir iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş” der, Shakespeare Hamlet’te. Yeni sezonda taraftarların çok kan kaybetmemesi ümidiyle...

Esenlikle kalın.

Paylaş